3 Ağustos 2008 Pazar

Ben Cengizhanzadeyim

Tahliyem çıktı sanma, sanma ki azâdeyim
Dilimi çöz de bari halimi arzedeyim
Sadakât sembôlüyüm diye büstüm dikildi
Müstesna müzedeyim, karasevda-zedeyim

Beddua ne kelime! Yakışır mı dilime!
Gül suyu içtim derim kan kussam mendilime
Aşkımın bâşı için sarıl tunç heykelime
Vuslâttan söz edeyim kavuştuk farzedeyim

Canım de canlanayım karşına sağ çıkayım
Şafak ol de sökeyim ufkuna nur dökeyim
Sağnak ol de akayım Çin Seddini yıkayım
Dağları düz edeyim ben Cengizhan-zâdeyim

Hıçkırık Olsun

Resmime bakarak ağıtlar yakan
Bestemi yaptığın saz kırık olsun
Aşkımın ahıyla tutulsun yakan
Şarkında nakarat hıçkırık olsun

Mahalle mahalle gölgemi ara
Zalimin sonunu görsün Ankara
Haline şükretsin fakir fukara
Şarkında nakarat hıçkırık olsun

O kadar ağla ki ey beni üzen
Yollarda kahkaha atarak gezen
Müşteri arayan kahpeye özen
Şarkında nakarat hıçkırık olsun

Seyahat etmeyi sen de seversin
Gördüğün yerleri anar översin
Yolculuk müjdeni azrail versin
Şarkında nakarat hıçkırık olsun

Bir makam daha çık hüzzamdan üste
Halini anlatsın en hazin beste
İnleyen sesinle söyle üst üste
Şarkında nakarat hıçkırık olsun...

Sensiz Olmadı

Kaybolan neşemi şarkıda, sazda,
Bulmayı denedim, sensiz olmadı,
Felekten bir gece çalıp biraz da,
Gülmeyi denedim, sensiz olmadı...

Hasreti herkesten çok tanıyorum,
Bu zehrin üstüne yok sanıyorum,
Yaşlı gözlerimden utanıyorum,
Silmeyi denedim, sensiz olmadı...

Doğmanı bekledim battığın yerden,
Dönmeyı bilmedin gittiğin yerden,
Beni sarhoş diye sattığın yerden,
Gelmeyi denedim, sensiz olmadı...

Evlenmiş dediler, çıldıracaktım,
Resim, mektup, şiir, ne varsa yaktım,
İlmeği kaç defa boynuma taktım,
Ölmeyi denedim, sensiz olmadı...